6-ALLAHA ULAŞMAYI DİLEMEYEN KİŞİNİN 12 NEGATİF ÖZELLİĞİ-AYETLER- HADİSLER

ALLAH’A ULAŞMAYI DİLEMEYEN KİŞİNİN 12 NEGATİF ÖZELLİĞİ
1- Allah’a ulaşmayı dilemeyen kişi takva sahibi değildir;
30/RUM-31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muşrikîn(muşrikîne).
O’na (Allah’a) yönelin (Allah’a ulaşmayı dileyin) ve takva sahibi olun. Ve namazı ikame edin (namaz kılın). Ve (böylece) müşriklerden olmayın.
2- Allah’a ulaşmayı dilemeyen kişi şirktedir (Açık şirk putlara tapmaktır. Gizli şirk ise Allah’a ulaşmayı dilememektir.)
30/RÛM-32: Minellezîne ferrakû dînehum ve kânû şiyeâ(şiyean), kullu hızbin bimâ ledeyhim ferihûn(ferihûne).
(O müşriklerden olmayın ki) onlar, dînlerinde fırkalara ayrıldılar ve grup grup oldular. Bütün gruplar, kendilerinde olanla ferahlanırlar.
3- Allah’a ulaşmayı dilemeyen kişi ayetlerden gafildir;

10/YUNUS-7: İnnellezîne lâ yercûne likâenâ ve radû bil hayâtid dunyâ vatme’ennû bihâ vellezîne hum an âyâtinâ gâfilûn(gâfilûne).
Muhakkak ki onlar, Bize ulaşmayı (hayatta iken ruhlarını Allah’a ulaştırmayı) dilemezler. Dünya hayatından razı olmuşlardır ve onunla doyuma ulaşmışlardır ve onlar âyetlerimizden gâfil olanlardır.

4- Allah’a ulaşmayı dilemeyen kişinin gideceği yer cehennemdir;

10/YUNUS-8: Ulâike me’vâhumun nâru bimâ kânû yeksibûn(yeksibûne).
İşte onların kazandıkları (dereceler) gereğince varacakları yer ateştir (cehennemdir).

5- Allah’a ulaşmayı dilemeyen kişi Allah’ın dostu değildir, şeytanı dost edinmiştir.

2/BAKARA-257: Allâhu velîyyullezîne âmenû, yuhricuhum minez zulumâti ilen nûr(nûri), vellezîne keferû evliyâuhumut tâgûtu yuhricûnehum minen nûri ilâz zulumât(zulumâti), ulâike ashâbun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).
Allah, âmenû olanların (Allah’a ulaşmayı dileyenlerin) dostudur, onları (onların nefslerinin kalplerini) zulmetten nura çıkarır. Ve kâfirlerin dostları taguttur (onlar, şeytanı dost edinirler, şeytan kimseye dost olmaz), onları (onların nefslerinin kalplerini) nurdan zulmete çıkarırlar. İşte onlar, ateş ehlidir. Onlar, orada ebedî kalacak olanlardır.

6- Allah’ a ulaşmayı dilemeyen kişi şeytanın kuludur, Allah’ın kulu değildir.

39/ZUMER-17: Vellezînectenebût tâgûte en ya’budûhâ ve enâbû ilâllâhi lehumul buşrâ, fe beşşir ıbâd(ıbâdi).
Ve onlar ki; taguta (insan ve cin şeytanlara) kul olmaktan içtinap ettiler (kaçındılar, kendilerini kurtardılar). Çünkü Allah’a yöneldiler (Allah’a ulaşmayı dilediler). Onlara müjdeler vardır. Öyleyse kullarımı müjdele!

7- Allah’a ulaşmayı dilemeyen kişinin ameli boşa gider;

39/ZUMER-65: Ve lekad ûhıye ileyke ve ilellezîne min kablik(kablike), le in eşrekte le yahbetanne ameluke ve le tekûnenne minel hâsirîn(hâsirîne).
Ve andolsun ki, sana ve senden öncekilere: “Gerçekten eğer sen şirk koşarsan (Allah’a ulaşmayı dilemezsen), amellerin mutlaka heba olur. Ve mutlaka hüsrana düşenlerden olursun.” diye vahyolundu.

18/KEHF-105: Ulâikellezîne keferû bi âyâti rabbihim ve likâihî fe habitat a’mâluhum fe lâ nukîmu lehum yevmel kıyameti veznâ(veznen).
İşte onlar, Rab’lerinin âyetlerini ve O’na mülâki olmayı (ölmeden evvel ruhun Allah’a ulaşmasını) inkâr ettiler. Böylece onların amelleri heba oldu (boşa gitti). Artık onlar için kıyâmet günü mizan tutmayız.

8- Allah’a ulaşmayı dilemeyen kişi hüsrandadır;

10/YÛNUS-45: Ve yevme yahşuruhum keen lem yelbesû illâ sâaten minen nehâri yete ârefûne beynehum, kad hasirellezîne kezzebû bi likâillâhi ve mâ kânû muhtedîn(muhtedîne).
Ve o gün (Allahû Tealâ), gündüzden bir saatten başka kalmamışlar (bir saat kalmışlar) gibi onları toplayacak (haşredecek). Birbirlerini tanıyacaklar (aralarında tanışacaklar). Allah’a mülâki olmayı (Allah’a ölmeden önce ulaşmayı) yalanlayanlar, hüsrandadır (nefslerini hüsrana düşürdüler). Ve hidayete eren kimse(ler) olmadılar (ruhlarını ölmeden evvel Allah’a ulaştıramadılar).

9- Allah’a ulaşmayı dilemeyen kişi hidayette değildir;

10/YÛNUS-45: Ve yevme yahşuruhum keen lem yelbesû illâ sâaten minen nehâri yete ârefûne beynehum, kad hasirellezîne kezzebû bi likâillâhi ve mâ kânû muhtedîn(muhtedîne).
Ve o gün (Allahû Tealâ), gündüzden bir saatten başka kalmamışlar (bir saat kalmışlar) gibi onları toplayacak (haşredecek). Birbirlerini tanıyacaklar (aralarında tanışacaklar). Allah’a mülâki olmayı (Allah’a ölmeden önce ulaşmayı) yalanlayanlar, hüsrandadır (nefslerini hüsrana düşürdüler). Ve hidayete eren kimse(ler) olmadılar (ruhlarını ölmeden evvel Allah’a ulaştıramadılar).

10- Allah’a ulaşmayı dilemeyen kişi dalalettedir.

13/RAD-27: Ve yekûlullezîne keferû lev lâ unzile aleyhi âyetun min rabbih(rabbihi), kul innallâhe yudillu men yeşâu ve yehdî ileyhi men enâb(enâbe).
Ve kâfirler: “Ona, Rabbinden bir âyet (mucize) indirilse olmaz mı?” derler. “Muhakkak ki Allah, dilediği kimseyi dalâlette bırakır ve O’na yönelen kimseyi Kendine ulaştırır (hidayete erdirir).”
11- Allah’a ulaşmayı dilemeyen kişi küfürdedir;
34/SEBE-20: Ve lekad saddaka aleyhim iblîsu zannehu fettebeûhu illâ ferîkan minel mûminîn(mûminîne).
Ve andolsun ki iblis, onlar üzerindeki zannını (hedefini) yerine getirdi. Böylece mü’minleri oluşturan bir fırka (Allah’a ulaşmayı dileyenler) hariç, hepsi ona (şeytana) tâbî oldular.
12- Allah’a ulaşmayı dilemeyen kişi fısktadır.
57/HADİD-27: Summe kaffeynâ alâ âsârihim bi rusulinâ ve kaffeynâ bi’îsebni meryeme ve âteynâhul incîle ve cealnâ fî kulûbillezînet tebeûhu re’feten ve rahmeh(rahmeten), ve rahbâniyyetenibtedeûhâ mâ ketebnâhâ aleyhim illebtigâe rıdvânillâhi fe mâ reavhâ hakka riâyetihâ, fe âteynellezîne âmenû minhum ecrehum, ve kesîrun minhum fâsikûn(fâsikûne).
Onların arkalarından da resûllerimizi ardarda gönderdik. Meryemoğlu İsa’yı da arkalarından gönderdik ve ona İncil’i verdik. Ona tâbî olanların kalplerine refet ve rahmet kıldık. Ve üzerlerine farz kıldığımız, fakat kendilerinin güya Allah’ın rızasını kazanmak için icat ettikleri ruhbanlığa bile hakkıyla riayet etmediler. Biz de içlerinden âmenû olanlara (yaptıklarına karşılık olarak) mükâfatlarını verdik. Çoğu ise fasıklardı.

KONUYLA İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER

“Gözünüzü açın! Size benim katımda sizin için Deccal’den daha korkutucu olan şeyi haber veriyorum. Gizli şirktir bu… Kişinin görenleri beğendirmek için kılmakta olduğu namazı süsleyip püslemesi bu cümledendir.” (G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 1. cilt, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, 163/6)

“Ümmetim için açık şirkten korkmuyorum, asıl ümmetim için korktuğum şey Deccal fitnesinden daha tehlikeli olan gizli şirktir.”

“Ümmetim artık güneşe, aya, puta, taşa, insana tapmayacak. Fakat Allah’ın rızasını unutacak, insanlar için amel ederek, dinlerini mahvedecekler.”

“Unutmayın ki sizden hiç kimseye, yaptığı amel, cenneti kazandırmayacaktır” buyurdu.
-“Sen de mi (amelinle cennete gidemiyeceksin) ey Allah’ın Resulü?” dediler.

  • “Evet, ben de”, dedi, Allah affı ve rahmeti ile muamele etmezse ben de! (Buhari, İman 16-29, Ezan 81, Rikak 18; Müslim, Salat 283, (782); Muvatta, Salatu’l-Leyl 4, (1, 118); Nesai, Kıyamu’l-Leyl 1, (3, 218); Ebu Davud, Salat 317, (1368)

“Sizden hiç birinizi ameli cennete sokmayacaktır ancak Allahın rahmetiyle cennete gireceksiniz .” (had. ansk.kütüb-i sitte 13/371)

“Ebû Hüreyre radiya’llâhu anh’den şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Resûlu’llâh Salla’llâhu aleyhi ve sellem’den işittim ki:

  • (Allâh’ın kerem ve rahmeti olmadıkça) hiç bir kişiyi onun güzel işi ve ibâdeti Cennet’e koyamaz, buyurdu. Bunun üzerine Ashâb:
  • Yâ Resûla’llâh! Sizi de mi koyamaz? Diye sormuşlardı da Resûl-i Ekrem şöyle cevap verdi:
  • Evet beni de Allâh’ın fazlı ve rahmeti bürümedikçe yalnız ibâdetim Cennet’e koyamaz. Bu vechile Ashâb’ım! İş ve ibâdetinizde (i’tidâl ile hareket edip) ifrat ve tefritten sakınınız. Doğru yoldan gidip ALLAH’A YAKLASINIZ ! Sakın sizin hiç biriniz (sâlih olsun, fâsik olsun) ölüm temennî etmesin! Çünkü o, hayır ve ihsan sâhibi ise (yaşayıp) hayrını, ihsânını arttırması umulur; eğer günahkâr bir kişi ise (yine yaşayıp günün birisinde) tevbe ederek Allâh’ın rızâsını dilemesi me’muldür.“ (Ebu davud 1:Tirmizi 19 Mukaddime 17)
    ” Müminin niyeti amelinden hayırlıdır.”

“Cennet, size ayakkabılarınızın bağından daha yakındır. Cehennem de böyledir.”
(Buhari; rikak 29, Ahmed; 1/387, 413,2036)

“Ömer bin Hattab:
“Şöyle demiştir: Resûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem`den işittim, buyuruyordu ki: “Ameller (in kıymeti) ancak niyetlere göredir. Herkesin niyet ettiği ne ise, eline geçecek olan ancak odur. Artık nâil olacağı bir dünyâ veya nikâh edeceği bir kadından dolayı hicret etmiş kimse varsa hicreti (Allâh‘ın ve Resûlünün rizâsına değil), sebeb-i hicreti olan şeye müntehîdir.”

“Niyet amelden üstündür”

“KİMİLERİ CENNETLİK AMEL İŞLER AMA CEHENNEME GİDER, KİMİLERİ CEHENNEMLİK AMEL İŞLER AMA CENNETE GİDER.”

“Allah sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar, O sadece sizin kalplerinize ve işlerinize bakar.” (Müslim,birr,33; İbn Mace,Zühd,9; Ahmed Hanbel,2/285-539)

“AMENU OLMADIKÇA CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ SEVMEDİKÇE MÜMİN OLAMAZSINIZ.”

“Resulullah (sav) buyurdu ki: “Kıyamet günü, şişman, iri bir adam mizana getirilip tartılır da, Allah indinde sinek kanadı kadar ağırlığı olmadığı görülür”
Resulullah (sav) ilave etti: “Dilerseniz şu ayeti okuyun: “Bunlar, Rablerinin ayetlerini ve O’na kavuşmayı inkar edenlerdir. Bu yüzden işleri boşa gitmiştir. Kıyamet günü biz onlar için hiçbir tartıda bulunmayacağız” (Hadis No: 0691)
Not:Bahsedilen ayet Kehf 105

“Bir zaman gelecek ki Kur’an’ı Kerim’in resmi ve islamın ismi kalacak. İnsanlar Allah’tan en uzak kişiler oldukları halde islami isimlerle anılacaklar. Onların o gün mescitleri dışardan mamur, ama içinde hidayetten eser olmayacak. O gün yaşayan alimler gök kubbenin altında insanların en şerlileridir. Fitne onlardan çıkmıştır, tekrar onlara dönecektir.” (Beyhaki )

“İnsanlardan kaldırılacak olan ilk ilim huşudur. Büyük bir camiye girip huşu üzere olan tek şahsı göremeyeceğin vakit yakındır!” (Kategori: İLİM BÖLÜMÜ/İlmin Kaldırılması Hadis No: 4127.kutubi sitte)

“Her ümmetin fitnesi vardır. Benim ümmetimin fitnesi vardır. Benim ümmetimin fitnesi de malıdır yani dünya hayatıdır.“ Hadis-i Serif
“Sizler artık putperest olmazsınız ama sizler dünya perest, mal perest olursunuz“. Hadis-i Serif
“Dünya sevgisi her hatanın başıdır.“ Hadis-i şerif
“Dünyayı isteyene hayret doğrusu, ölüm kendisini beklemektedir.” Hadis-i şerif
“Kalbinizde dünya sevgisini söküp atmadıkça, Allah ve Resulünün sevgisi gelip yerleşmez!” Hadis-i şerif

“Fakir, malı olmayan değil, kalbinde Allah’ın âyetleri bulunmayandır.” Hadis-i şerif

“Mü’min kulağından sulanır.” Hadis-i şerif

KONUYLA İLGİLİ EVLİYA SÖZLERİ

Süleyman Hilmi Tunahan Hz;
‘‘Allah, hidayeti isteyip hidayeti dileyenlere hidayeti, dalaleti isteyip dalaleti dileyenlere de dalaleti halkeder.‘‘

Rabia Hz;
“Bir keresinde 7 gün boyunca hiç aralıksız oruç tutan ve uyumayan ve açlık belini büken Hazreti Rabia’nın komşusu bir tabak yemek getiriyor ve yemek dökülüyor, ardından su içmek istiyor ve su testisi de kırılıyor. Rabbimiz ona şöyle hitab ediyor:
“Dikkat et, ey Rabia! Şayet dilersen seni dünyevi nimetlerin içine gark ederim. Ama buna karşı kendi kaygımı gönlünden çekip çıkarırım. Zira benim kaygımla dünya nimeti bir gönülde bir araya gelmez.” Feridüddin Attar Tezkiretü’l evliya sayfa 121

Gavsül Azam Abdulkadir Geylani H.z: El-Fethu’r Rabbani Huzur sohbetleri ;
“Hepiniz birbirinize hizmet ediyorsunuz; peki Allah’a kim hizmet edecek? Ey ölü! Ey Toprak! Yakında üzerinde gezilen bir toprağa dönüşeceksin! Topraktan geldin yine toprağa döndürüleceksin, beşikten mezara taşınacaksın.! Ama sen bunun farkında değilsin, bunun sebebi senin sağır olmandır!…“